SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

Sosyal İnovasyon İçin Tasarım Odaklı Düşünme

02 / 06

Shanti’nin durumunda görüldüğü üzere, zorlu sosyal durumlar müşterinin ihtiyaçlarına dayanan sistematik çözümler gerektirir. Tam da bu noktada birçok yaklaşım suya düşerken, tasarım odaklı düşünme (çözüm üretmeye yeni bir yaklaşım) başarılı olur.

Tasarımcılar geleneksel olarak ürünlerin görünüm ve işlevselliğini artırmaya odaklanırlar. Apple Computer’ın iPod’u ve Herman Miller’ın Aeron koltuğu bu tip tasarım çalışmasına klasik örneklerdendir. Son yıllarda, tasarımcılar yaklaşımlarını ürün ve hizmeti sunan sistemi tasarlamak noktasına kadar genişlettiler.

Tasarım odaklı düşünme, etkili çözümleri engelleyen varsayımların ötesine geçmeyi amaçlayarak derinlemesine tüketici görüşlerini ve hızlı prototiplemeyi içerir. Doğası gereği iyimser, yapıcı ve deneysel olan tasarım odaklı düşünme, bir ürün veya hizmeti tüketecek kişilerin ihtiyaçlarını ve bunu sağlayan altyapıyı ele alır.

İşletmeler tasarım odaklı düşünme yaklaşımını benimser çünkü daha yenlikçi olmalarına, markalarını farklılaştırmalarına ve ürün ve servislerini daha hızlı piyasaya sürmelerine yardımcı olur. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar da, sosyal problemlere daha iyi çözümler geliştirebilmek için tasarım odaklı düşünmeyi kullanmaya başlamaktalar. Tasarım odaklı düşünme, kamu kuruluşları, işletmeler ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar arasındaki geleneksel sınırları aşar. Tasarım odaklı düşünme, müşteri ve tüketicilerle yakın çalışarak, tepeden inme çözümler yerine aşağıdan yukarı gelen, yüksek etkili çözümler doğmasına olanak tanır.

İş Yerinde Tasarım Odaklı Düşünme

 

Geçen yılki ölümüne kadar Pozitif Sapma Girişimi’nin kurucusu ve Tufts Üniversitesi doçenti Jerry Sternin, yerel sorunlara dışarıdan çözümler olarak adlandırdığı durumları tespit etme konusunda yetenekliydi. Sternin’in sosyal inovasyona tercih ettiği yaklaşım, tasarım odaklı düşünme yaklaşımının pratikte kullanımına bir örnektir1. 1990 yılında, Sternin ve eşi Monique Vietnam Hükümeti tarafından on bin farklı kasabanın çocuklarında görülen yüksek beslenme bozukluğu oranlarını düşürecek sürdürülebilir bir model geliştirmeleri için davet edildiler. Zamanında, beş yaşın altındaki Vietnamlı çocukların %65’i kötü beslenmeden muzdaripti ve çözümlerin çoğunluğu hükümete ya da BM kuruluşlarının takviye besin bağışlarına bağlıydı. Ancak destekler -dışarıdan çözümler- hiçbir zaman beklenen sonuçları vermedi2. Buna alternatif olarak, Sterninler toplumdaki birey ve ailelerde hâlihazırda bulunan (ve haliyle sürdürülebilir) ve işleyen çözümleri araştıran pozitif sapma dedikleri bir yaklaşım kullandılar3.

Sterningler, Çocukları Koruma Örgütü’nden meslektaşları ile Than Hoa eyaletinden dört yerel Quong Xuong topluluğunu inceledi ve çocukları sağlıklı olan “çok, çok fakir” ailelerin örneklerini araştırdılar. Daha sonra, “pozitif sapmalar” olarak adlandırılan bu altı ailenin yemek hazırlama, pişirme ve sunma davranışlarını gözlemlediler ve birkaç tutarlı ancak nadir davranış buldular. İyi beslenen çocukların aileleri pirinç tarlalarından topladıkları küçük karides, yengeç ve salyangozları yeşillikler ve tatlı patates yemeğine katıyordu. Bu yiyeceklere kolaylıkla ulaşılabilmesine rağmen çocuklar için zararlı oldukları düşünüldüğünden genelde yenmiyordu. Pozitif sapmalar aynı zamanda, çocuklarını daha fazla sayıda küçük öğünlerle besliyorlardı. Bu, çocukların midelerine daha fazla yiyecek alıp sindirmelerini sağlıyordu.

Sterningler ve grubun geri kalanı, yetersiz beslenme sorunu yaşayan çocukların ailelerine pişirme dersleri vermek için pozitif sapmalarla birlikte çalıştı. Programın ilk yılında, programa kayıtlı 1.000 çocuğun %80’i yeterli düzeyde beslenmişti. Buna ek olarak, çalışma Vietnam çapında 14 köyde tekrarlandı4.

Sterningler’in çalışması, pozitif sapma ve tasarım odaklı düşünmenin, yerel çözümleri ortaya çıkarmak için nasıl da yerel uzmanlığa dayandığına iyi bir örnektir. Tasarımcı düşünürler (karides, yengeç ve salyangoz gibi) çözümler bulmayı ümit ederek araştırır ve bunları, yarattıkları önermelerinde kullanmanın yollarını bulurlar. “Uç” olarak nitelendirdiğimiz kişileri farklı yaşam biçimine sahip, farklı düşünen ve farklı tüketen “aşırılarda” insanlar olarak addederler. Pozitif Sapma Girişimi’nin direktörü Monique Sternin şöyle açıklıyor: “Hem pozitif sapma hem de tasarım odaklı düşünme insan odaklı yaklaşımlardır. Çözümleri, söz konusu kültürün kendine özgü bağlamıyla ilişkilidir ve bu belirli durumun dışında işe yaramaması olasıdır.”

02 / 06