Etki yatırımı demokratikleşiyor ve bundan marjinalleşmiş komüniteler de faydalanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki komünite yatırımıyla ilgili elde edilen ilk kapsamlı manzaraya göre, startup finansmanında çeşitlilik ve dahil etme artışta. Vakıflar ve etki yatırımcıları bu konuyu gözden kaçırmamalıdır.

Girişimcilik. Ekonomiyi besleyen yaratıcı enerji. Ayrıca derinleşen gelir uçurumunu ufaltmamıza yarayacak en etkili araçlardan biri. Ticari işletmeler uzun zamandan beri, en azından başlayabilecek kaynakları olanlar için, ekonomik hareketlilik ve refah yaratma amaçlı, bir yol sağlamıştır. Buna rağmen birçok yeni girişim, sermaye eksikliği yüzünden tükeniyor ya da yok oluyor. Bu; özellikle kadınlar, beyaz Amerikalılar haricindeki gruplar, kırsalda yaşayan girişimciler ve geleneksel modellere sahip olmayan sosyal girişimler için geçerlidir.

İstatistikler ortada: ABD’deki girişim sermayesi fonlarının üçte ikisi yalnızca üç eyalete ve bunların çoğu da beyaz erkekler tarafından yönetilen girişimlere gidiyor. Kadın yatırımcılar ve azınlıklar da melek yatırım ve banka kredisi ararken dezavantajlı konumdalar. Nüfusun büyük kısmını dışladığımız zaman hepimiz kaybederiz.

Söz konusu uçurumun nedeniyle ilgili açıklamanın bir kısmı insan doğasında yatıyor. Bize benzer insanları kayırmaya meyilliyiz (araştırmacılar bunu homofili olarak adlandırıyor). Kararları veren konumundaki kişiler, benzer sosyo-ekonomik arka plana sahip beyaz erkeklerse, sonuçlar fazlasıyla önceden tahmin edilebilir oluyor.

Bilinçsizce şekillenmiş önyargıların etkileriyle savaşmak yerine, onları dizginleyebilsek ne olur? Finansmanı sağlayan geleneksel eşik bekçilerini kaldırıp yatırım kararlarını topluma bıraksak ne olur? Finansmanı kimin vereceğini değiştirirsek, kimin alacağı da değişir mi?

Demokratikleşmiş finansman üzerine yapılan harika bir deney bu sorulara da ışık tutuyor. Federal ve eyalet yasalarındaki son değişiklikler, bütün Amerikalılara, inandıkları küçük işletme ve girişimlere yatırım yapma olanağını tanıdı. Şu ana kadar, yerel ya da kişisel değerlere bağlı olarak yatırım yapmaya yönlendiren dürtü, çok zenginler hariç herkes için zor bir karardı.

Jumpstart Our Business Startups (JOBS) yasasının son hükmü yaklaşık bir yıl önce yürürlüğe girdi ve daha şimdiden, girişimcilerin geleneksel eşik bekçilerini es geçerek; yatırım sermayesi için doğrudan müşterilerine, destekçilerine ve genel olarak topluma ulaşmasına olanak sağlayarak, fon manzarasını dönüştürmeye başladı.

Bu tür komünite temelli yatırımlar ekonomik ve profesyonel taahhütlere göre daha fazla niş alanlara, uzak kalan bölgelere ve küçük projelere fırsat tanıyabiliyor. Komünitenin, taahhüdü veren olarak, profesyonellikten yoksun kaldığı noktada ise bu yatırımlar, yerel zeka, empati, kapasite ve veri alışverişini sağlıyor.

Komünite Sermayesi 500

Arno Hesse ile beraber kurduğumuz, bir kamu faydası şirketi (Public Benefit Corp) olan investibule’da bu, tabandan gelen finansal devrim ile ilgili benzersiz bir görüş geliştirdik. Geçtiğimiz yıldan beri, bütün yatırımcılara açık – komünite sermayesi olarak adlandırdığımız- kitlesel fonlama teklifleri topluyoruz.

Komünite sermayesi, yaygın düzenlemeler, finansman türleri ve platformlarıyla ilgili geniş ve kapsayıcı bir görüş ile başladık. Bu, federal iş yasası kapsamında yürütülen öz kaynak, borç ve gelir paylaşımı tekliflerini, eyalet içi yasalarını (mümkünse) ve doğrudan gelen kamu tekliflerini kapsıyor. Ayrıca faizsiz krediler, ödüller ve “ön ödeme” fırsatları gibi tahvil harici yatırım araçlarını da içeriyor.

Net olmak gerekirse, banka işlemleriyle değil, 30’un üzerinde finansman platformundaki toplam tekliflerle ilgileniyoruz. Amaç, mal varlıklarından bağımsız bir şekilde, kişilerin inandıkları girişimlere yatırım yapma ve onları destekleme fırsatlarını keşfetmelerini kolaylaştırmak.

Finansmanın geleceğine dair bir fikir vermek açısından, yakın geçmişte, sitede 2016 Eylül ile 2017 Ağustos ortası arasında yer alan ilk 500 teklifi analiz ettik. Bunları Komünite Sermayesi 500 (KS500) olarak adlandıralım. Öğrendiklerimiz şöyle:

İşletmeler ve Coğrafi Çeşitlilik

KS500, işletmelerin enerjik bir karışımından oluşuyor. Teknoloji girişim sermayesi dünyasında hüküm sürerken, gıda ve içecekle ilgili girişimler, analiz ettiklerimiz arasında, hacim olarak, en uzakta kalanlardır. Perakende, sağlık ve bakım, tekstil, eğlence, ulaşım, medya ve müzik, eğitim ve hizmet odaklı işletmelerin hepsi bu karışımın bir parçasıdır.

investibule tarafından hazırlanan görsel, orijinal SSIR makalesinden alınarak Türkçe’ye çevrilmiştir.

Bu 500 girişim bir araya geldiğinde Amerikan yaratıcılığının tablosunu oluşturuyor. Bunlar, çok geniş çaplı bir endüstrinin parçalarıdır: merada yetişmiş sığır etinden, sırt roketine kadar uzanır. Aile şirketleri, kadınlar ve azınlıklar tarafından yönetilen girişimler, kooperatifler ve B Corp’lar da bu karışıma dahildir.

Geleneksel finansta olduğu gibi, ekonomik aktivitenin büyük kısmını bir avuç kıyı kenti temsil ediyor. Ama fonlar, Alabama, Wyoming ve Hawaii kıyıları dahil olmak üzere başka bölgeler arasında bölünüyor.

Küçük Çekler, Büyük Etkiler

 

investibule tarafından hazırlanan görsel, orijinal SSIR makalesinden alınarak Türkçe’ye çevrilmiştir.

İnsanlar bu işlere yatırım yapıyor. KS500’ün %68’i, Ağustos ayı ortası itibariyle asgari finansman hedefini ya da daha fazlasını başarıyla tutturdu. %12’sinin hala zamanı var. Bu rakamlar, melek yatırımcı ya da girişim fonu, hatta banka kredisi ararken çoğu işletmenin görebileceğinden çok daha iyi bir başarı oranını temsil ediyor.

KS500, 72.000’den fazla yatırımcıdan 52 milyon dolardan fazla para topladı (bu da fonlama kampanyası başına ortalama 161.000 dolar ve 234 yatırımcı eder). Teklifler, Kiva platformunda, 100.000 dolara kadar çıkan faizsiz düşük ölçekli kredilerden 1 milyon dolarlık hisseli kitlesel fonlar arasında değişiyor.

Açıkça görülüyor ki, komünite sermayesi, birçok yatırımcıdan gelen küçük bütçeli çekler aracılığıyla küçük işletmeleri ve girişimleri finanse ediyor. Bu çekler olmasaydı, bu tür girişimler geleneksel finansman çatlakları arasında kaybolup gideceklerdi.

Toplumsal Adalet

Veriler özellikle kadınlar ve siyahîler için umut vaat ediyor. Aslında komünite sermayesi, geleneksel önyargılı girişim sermayesi fonlarını alaşağı ediyor. Her ne kadar bir bütün olarak yetersiz temsil edilmiş olsalar da, KS500’de kadınlar ve azınlıkların sahibi olduğu işletmeler ortalamanın üzerinde bir performans sergiliyor: KS500’ün tümündeki %68’lik başarıyla kıyasladığımızda, kadın girişimcilerin %76’sı, azınlıkların ise %73’ünün başarılı bir şekilde fon topladığını görüyoruz.

investibule tarafından hazırlanan görsel, orijinal SSIR makalesinden alınarak Türkçe’ye çevrilmiştir.

Komünite sermayesi, Spotlight Girls kurucuları Lynn Johnson ve Allison Kenny gibi girişimcilere Kaliforniya merkezli Oakland’deki kız çocuklarının güçlenmesine yönelik programlarının ülke genelini kapsayacak kadar genişlemesinde yardım ediyor. Native American Natural Foods’a, Great Plains’e bufalolarını kazandırmasında ve Güney Dokata’nın Lakota halkına ekonomik canlılığı yakalamasında yardımcı oluyor. Ayrıca Century Partners’ın göz ardı edilmiş mahallerine Detroit canlılığını geri getirerek bölgenin sakinlerini ekonomik hayata katılmaya teşvik ediyor.

Spotlight Girls kurucuları Lynn Johnson ve Allison Kenny kızlarıyla birlikte. Spotlight Girls tarafından gönderilen fotoğraf orijinal SSIR makalesinde yayınlanmıştır.

Komünite sermayesinin ibresi toplumsal adalete doğru ve yalnızca doğru bağlantıları ile maddi güvenceleri olanlara değil, tüm insanlara hizmet eden bir finansal sistem kurmaya doğru kayıyor. Komünite üyelerine başarılarını (ya da duruma göre başarısızlıklarını) paylaşma imkânı sağlayan bu yeni finansman biçimi toplumların güçlenmesine, zenginlik oluşturmasına ve kârı yerelde tutmasına yardımcı olabilir.

Küresel Bir Fenomen

investibule’un verileri, kitlesel fonlamanın sözünü yerine getirerek, posta kodu, ten rengi ya da mezun oldukları okul ne olursa olsun, hak eden girişimcilerin sermayeye ulaşmasını mümkün kıldığına dair kanıtları çokluyor.

Bugüne kadarki en kapsamlı çalışma, PriceWaterhouseCoopers ve Crowdfunding Center tarafından yapıldı. Bağımsız Kadınlar (Women Unbound) adlı çalışmaları, Kickstarter ve Indiegogo da dahil olmak üzere dünyanın en büyük dokuz kitlesel fonlama platformundan 465.000 ödül tabanlı kitlesel fonlama kampanyasını analiz etti. Bu kampanyalar yeni ürün ya da iş geliştirmek için tohum  yatırımı arıyorlardı. Kampanyalar yatırım alanı dışında kalsalar da, destekçileri ve yatırımcıları motive eden dinamikler benzerdir.

Araştırmanın genelinde, kadınların önderlik ettiği kampanyaların erkeklerin önderlik ettiği kampanyalara oranla finansman hedeflerine ulaşmakta %32 daha başarılı oldukları görüldü. ABD’de kadınların başarı olanı %24 iken, erkeklerin başarı oranı %20. Ortalama en düşük finansman hedefi belirlemelerine rağmen kadın kampanyacılar bireysel destekçilerden daha yüksek teminat almayı başarmışlardır (kadınlar bir destekçiden ortalama 87 dolar alırken, erkekler 83 dolarda kalmaktadır).

Modeli Geliştirmek

Bireysel yatırımcıların ve komünitelerin hangi ölçüde yarar sağladığı henüz net olmasa da, eldeki ilk anekdot niteliğindeki bulgular bu girişimlerin iş imkânları yarattığını ve yatırımcılarla kârı paylaştığını gösteriyor.

Bütün bunlar olurken, diğer zorluklar devam ediyor: Bu yeni fonlama araçlarını bilinçli bir şekilde kullanma konusundaki farkındalığı nasıl artırabiliriz? Bu konuda yatırımcı ve girişimcileri nasıl eğitebiliriz? Komünite sermayesini, bundan faydalanabilecek ama yatırım için sınırlı kaynağı olan topluluklara nasıl ulaştırabiliriz? Yeni modellere mi ihtiyacımız var?

Bu sorunları düşündükçe, vakıflar, etki yatırımcıları, yerel yönetimler ve diğer paydaşlar hangi rolü oynayacaklarını kendilerine sorabilirler. Örneğin, hedef toplulukları içindeki fon kampanyalarına sosyal onay ya da mali destek sağlayabilirler mi? Bu tür iş birliklerinin örnekleri zaten var.

New York’ta Küçük Ölçekli İşletme Hizmetleri Bölümü (Department of Small Business Service) kadın girişimcileri desteklemek amacıyla küçük yatırımcılara fon sağlayan Kiva ile beraber bir ortaklık başlattı. Şehir, New York’ta yaşayan kadınların Kiva’dan istedikleri kredinin %10’unu, 3 yıl içerisinde en az 500 işletmeyi destekleme hedefiyle sağlayacak. Michigan Economic Development Corp. ise bugüne kadar Patronicity adlı ödül tabanlı yerel portal üzerinden kamusal finansman hedeflerini başarıyla yerine getiren komünite projelerine, her birine 50.000 dolara kadar olmak üzere, toplamda 4 milyon dolardan fazla hibe verdi.

Ortaya çıkan bu tabandan gelen fon modeli, vakıflar ve diğer etki oyuncuları için bir fırsat teşkil ediyor. Böylece yardım etmeyi amaçladıkları insanlarla etkileşime geçebilir ve “aşağıdan yukarı” doğru yayılan bir modeli deneyimleyebilirler. Bu toplulukların bilgilerinden faydalandıklarını fark edebilirler.