Yöneticilerin yüzleşmesi gereken iki temel zorluk vardır: Misyonun belirsizleşmesi ve seyreltilmesi. Yöneticiler farklı ilgi alanlarına kucak açmaya ve sağlam bir örgütlenmeyle strateji geliştirmeye yöneldikçe, yalnızca hareketin ve hareketi oluşturan örgütlerin devamlılığını ve bürokratizasyonunu değil bu faaliyetlerin değişim hedefinin benimsenmesine hizmet ettiğini de güvence altına almaları gerekir. Yöneticiler, söylemlerini, ikna etmek istedikleri farklı insanlara göre düzenledikçe mesajlarını çok fazla seyreltmemeye dikkat etmelidirler. Bu tuzaklara düşmeyi önlemek için yöneticilerin kilometre taşlarını tanımlamaları, kısa ve uzun vadeli hedeflere doğru kat ettikleri yolu düzenli olarak değerlendirmeleri gerekir.
Hangi Rolü Ne Zaman Üstlenmeli?
Değişen koşullar insanları farklı zamanlarda farklı roller oynamaya sürükler. Ne zaman körükleyici, ne zaman yenilikçi ya da yönetici rolünü oynamaları gerektiğine karar verirken, liderler şu soruları sormalıdır: Ortam koşulları değişim için yeterince olgunlaştı mı? Farklı alternatifler mevcut mu? Mevcut çözümlerin yayılmasını sağlayacak koordinasyon var mı?
Unis-Cité örneğinde, Trellu-Kane ve kurucu ortaklar başta inovasyona odaklandılarsa da sonrasında odak noktalarını harekete geçirmeye ve hareketi yönetmeye yönlendirdiler. Bu geçiş kolay olmadı, çünkü yeni roller farklı yetenekleri ve güç kaynaklarını gerektiriyordu ama Fransa genelinde gençlik hizmetinin benimsenmesinde kritik öneme sahipti. Trellu-Kane ve Unis-Cité yönetici rolüne geçmeselerdi, yarattıkları inovasyon asla yayılmamış olabilirdi.
Liderlerin, farklı bağlamlardaki üç rolün her birini başarılı bir şekilde üstlenmek için gerekli olan güç kaynaklarını anlamaları ve kendi kişisel, ilişkisel ve konumsal güç kaynakları hakkında gerçekçi olmaları da eşit derecede önemlidir. Çoğu zaman, insanlar politik görüşlerini bir kenara bırakmayı ve sadece takip etmek istedikleri yüce amaca odaklanmayı tercih ederler. Böyle bir yaklaşım, fayda sağlamaktan öte sosyal değişim için hareketi başlatan politik sürece de zarar verebilir.
Değişim için bir harekete katılanların başkalarının iktidar kaynaklarını da bilmeleri gerekir. Gerekli güç kaynağına sahip değillerse, bu kaynaklara sahip kişilerle işbirliği geliştirebilirler. Trellu-Kane ve Unis-Cité başlangıçta etkili yöneticilik için gerekli olan ilişkilere ve konumsal güce sahip değillerdi, ancak sosyal ağlarını genişlettikten sonra,ihtiyaç duyulduğunda bu rolü icra edebilmişlerdi.
Son olarak, bir değişim hareketine katılanlar kendi bireysel motivasyonlarını da anlamalıdır. Yine de, bir lideri neyin harekete geçireceği de zamanla değişebilir. Lider, momentum yavaşladığında, yeni engeller ortaya çıktığında ve eleştiriler yükseldiğinde sebat etmeyi bilmelidir.29
Günümüzde Sosyal Değişim İhtiyacı
Pek çok kişi, sosyal değişime duyulan ihtiyacın daha da arttığını hissediyor, bu da körükleyicilerin, yenilikçilerin ve yöneticilerin rollerini daha da önemli hale getiriyor. İngiltere’deki Brexit’ten Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Kadın Yürüyüşü’ne kadar, dünya çapında ve siyasi yelpazenin genelinde, statükodan duyulan memnuniyetsizlik dalgası son yıllarda patlak verdi.
Farklı demografik, nesilsel ve politik gruplardaki vatandaşlar, sosyal, ekonomik ve politik alanlardaki olumlu değişimlere nasıl katkıda bulunabileceklerini anlamaya çalışıyorlar. Körükleyiciler çoktan işe koyuldular. Asıl zorlık, inovasyonu ve yönetimi de dahil ederek insanların nasıl harekete geçirileceğini bilmekte. Başkalarının endişelerine kulak verme, bu endişeler etrafında düşünme ve gerekli uyarlamaları gerçekleştirme gibi gereklilikler taşıyan bir demokrasi kültürü içinde nasıl harekete geçileceğini bilmek de gerekiyor. Artık topluluk eylemi, deney yoluyla öğrenmek için özellikle etkili bir yol ve statükoya alternatif geliştirerek hızlı kazanım sağlıyor.
Martin Luther King, Jr., çetin problemlerle karşı karşıya olan sosyal değişim liderlerinin hassas bir denge kurmak zorunda olduklarını belirtmişti: “Sınırlı hayal kırıklığını kabullenmeliyiz ama sonsuz umudu asla yitirmemeliyiz.” Umut, ibreyi dünyanın nasıl olduğundan nasıl olması gerektiğine doğru çevirebilmek için güvenilir bir vizyon gerektirir.30 Hepimiz körükleyici, yenilikçi ve/veya yöneticiler olarak o ibreyi çevirmeye katkıda bulunabiliriz.