SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

Sosyal İnovasyon İçin Tasarım Odaklı Düşünme

04 / 06

İlham

 

Tasarımcılar üç alan arasında her zaman doğrusal ilerlemeseler de, tasarım sürecinin genellikle ilham alanıyla (insanları çözüm aramak için harekete geçiren sorun veya fırsat) başladığı bir gerçektir. İlham aşaması için klasik başlangıç noktası ise brief’tir. Brief, proje ekibine bir başlangıç noktası sunan zihinsel kısıtlar, ilerlemeyi ölçebilecekleri benchmarklar ve (fiyatlandırma, mevcut teknoloji ve pazar segmenti gibi) ekip tarafından sağlanması gereken hedefler dizisidir.

Ancak, hipotez ile algoritma nasıl iki farklı olguysa, brief de bir talimatlar listesi ya da henüz sorulmamış sorulara cevap verme girişimi değildir. Daha ziyade, iyi oluşturulmuş bir brief keşfe, tahmin edilemeyene ve hayatın nazlı kaprislerine (yenilikçi büyük fikirlerin oluşmasına olanak sağlayan yaratıcı ortam) izin verir. Çok soyut bir brief, proje ekibini doğru yoldan çıkarabilecekken; fazlasıyla kısıtlayıcı olan bir brief ise sonuçların büyük olasılıkla vasat çıkmasını garanti eder.

Brief oluşturulduktan sonra, tasarım ekibinin insanların ihtiyaçlarını keşfetmesinin zamanı gelir. Odak grupları ve anketler gibi geleneksel yöntemler nadiren önemli içgörüler sunar. Çoğu durumda, bu teknikler insanlara yalnızca ne istediklerini sorar. Geleneksel araştırma yöntemleri öngörülebilir gelişmelere işaret edebilirler ancak bu gelişmeler genellikle bizi, nasıl olur da kimsenin daha önce düşünmediğini anlayamadığımız büyük buluşlara ulaştırmaz.

Henry Ford, “müşterilerime ne istediklerini sorsaydım, ‘daha hızlı bir at’ yanıtını alırdım,” dediğinde bu durumu anlamıştı8. İnsanlar genellikle ihtiyaçlarının ne olduğunu bize söyleyemeseler de, davranışları karşılanmamış çokça gereksinimleri hakkında paha biçilemez ipuçları sunarlar.

Çıkıp küçük çiftlik sahiplerinin, öğrencilerin ve toplum sağlığı çalışanlarının günlük hayatlarında gerçekleştirdikleri doğaçlama hareketleri ve bu sırada deneyimlediklerini gözlemlemek tasarımcılar için en iyi başlangıçtır. Kültürel tercüman ve rehberler olan yerel partnerlerle çalışmak kadar; tasarımcıyı topluluğa tanıtacak, güvenilirlik kazanmasını ve anlaşılmasını sağlayacak ortaklar da önemlidir. Yerel halkın evlerinde ve ofislerinde gerçekleştirilen “yerinde gözlem” ve gölgeleme gibi teknikler yoluyla tasarım düşünürleri, tasarım yaptıkları kişilerin hayatlarına dahil olurlar.

Bu yılın başlarında, British Columbia, Vancouver’daki Emily Carr Sanat ve Tasarım Üniversitesi öğrencisi Kara Pecknold, Ruanda’da bir kadın kooperatifinde staj yaptı. Görevi, kırsal Ruanda dokumacılarıyla dünyayı birbirine bağlayan bir web sitesi geliştirmekti. Pecknold, dokumacıların bilgisayarlara ve internete erişiminin kısıtlı olduğunu ya da hiç erişemediklerini kısa zamanda fark etti. Onlardan bir web sitesi yürütmelerini istemek yerine, kendi elindeki briefi yeniden yorumladı ve topluluğun kazancını geliştirecek olası servisleri sorguladı. Pecknold, kadınların isteklerini anlamak için kısmen kendi donanımından kısmen IDEO’nun İnsan Odaklı Tasarım rehberinde çizilen çeşitli tasarım düşünme tekniklerinden faydalandı.

Pecknold kadınlarla aynı dili konuşmadığı için kendilerinden, hayatlarını ve beklentilerini kameraya almalarını ve başarının topluluklarında nasıl göründüğünü resmetmelerini istedi. Bu çalışmalar yoluyla kadınlar, bir dışarıdan gelenin onlar adına çıkarımda bulunması yerine, neyin önemli ve değerli olduğunu kendileri gördüler. Pecknold proje süresince, her birinin parayla ne yaptığını görmek için, her katılımcıya günlük kazançlarına yakın bir miktar (500 Frank ya da kabaca 1$) ödeme yaptı. Bu, ona insanların hayatları ve istekleri hakkında daha fazla içgörü sundu. Bu süre içinde kadınlar, günde yalnızca 500 Frank’ın kişinin hayatını değiştirmeye yeterli bir miktar olduğunu anladılar. Bu görselleştirme süreci hem Pecknold’a hem de kadınlara kafalarında toplum için oluşturdukları planlarını önceliklendirmek konusunda yardımcı oldu9.

04 / 06