VİDEO
Kadınlara karşı şiddet: Bu bir erkek meselesidir.
Jackson Katz, TED konuşmasında kadın-erkek herkese yönelik bir açık çağrı yapıyor: “Kabul edilemeyecek davranışlara dikkat çekin ve değişimin liderleri olun!”
Bugünün dünyasında şirketler için başarı artık yalnızca finansal rakamlardan değil; paydaşlarla bir değer önerisi ekseninde bağ kurmaktan ve karşı karşıya kalınan sorunlara çözüm olmaktan geçiyor. İşte iyi olanı amaçlayan B Corp şirketlerinin oluşturduğu küresel hareket de bu anlayışın bir sonucu olarak doğdu.
Lokasyon bazlı sosyal ağ uygulaması tasarlayan Senfoni, bu uygulamayla çocuk ebeveyn ilişkisini zenginleştirmeyi, topluluk yaratmayı ve mahallelerin potansiyellerini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Ekip, mobil uygulamaları ile mahallelerde çocukların ve ebeveynlerin katılabileceği atölyeler düzenleyip mahalledeki etkileşimi artıracak lokasyonları birleştirerek rotalar oluşturuyor. Düzenledikleri atölyelerin kaydından alacakları komisyon, kişi ve mekan sertifikasyonları ve etkinlik vitrinleri üzerinden gelir elde edecek. Çocukları şehirle buluşturma amacıyla yola çıkan Senfoni, oluşturduğu ürün, iş modeli ve eğitim alanında yaratmak istediği sosyal etki ile kazanan takımlarından biri oldu. Kuluçka döneminde gelişmeye ve etki alanlarını genişletmeye devam edecek.
Minizma, farkındalığı artırılmış genç öğretmenler aracılığı ile müfredata uyumlu ve etkileşimi yüksek bir ders ortamı tasarladı. Matematik, İngilizce ve Fen-Teknoloji içerikleri sağladıkları bambuakademi ile elçi öğretmenlerin de bulunduğu bir topluluk oluşturmayı hedefliyor. Sponsorluk gelirleri, reklamlar ve okullara sağlayacakları premium içeriklerle gelir elde edecek. Basamaklandırılmış ve eğitim sürecinde uygulaması kolay etkili aktivitelerin eğitimciler tarafından paylaşıldığı ve kullanılmaya hazır ve indirilebilen içeriklerin bulunduğu ürünleri ile kazanan takımlardan biri oldu. Kuluçka döneminde gelişmeye ve etki alanlarını genişletmeye devam edecek.
Başlangıçta örneklerin gösterilmesi ve parçaların tanıtılmasının ardından her bir çocuğun kendi yorumuyla oyuncak ürettiği gözlemine ulaştı. Parçalar ve içerik çocukların daha önce karşılaştıklarından farklı olduğu için bireysel inceleme ile başladıkları keşfetme sürecinden sonra birbirleriyle iletişim kurarak ilerledi. Ekip, edindikleri içgörülerle test aşamasını farklı kesimlerle devam ettirdi.
Hayalgücü Merkezi ekibi, çocukların soru sorup, keşfedip, ürettikleri eğitim yöntemini imece sürecinde bir mobil uygulama ile buluşturdu. Çocuklara anlamlı sosyallik ağı sağlarken, eğitmenlere güncel içerik ve sınıfları ile ilgili öğrenciden yola çıkan bir arayüz sağlayarak gelir edecek. Ekip, bir pazar yeri, servis ve danışmanlık kaynağı olan ürünleri ile hibe alan takımlardan biri oldu. Kuluçka döneminde gelişmeye ve etki alanlarını genişletmeye devam edecek.
Bilim, tasarım ve sosyalleşmeyi temel alarak çocuğun yaratıcılığını destekleyeceğini savundukları eğitim modelini prototipledikleri arayüzler üzerinden çocuklarla birçok defa test etti. Bunlar sonucunda, çocukların sorularına birbirlerinin ürettiği içerikler yoluyla cevap bulduğu; yaptıklarını paylaşarak özgüvenlerini geliştirdikleri; benzer konulara ilgi duyan, birlikte fikirler/projeler geliştirebileceği diğer çocuklarla buluştuğu bir mobil uygulama fikri ortaya çıktı. Ürünün içerik geliştirilmesi ve arayüz tasarımı yapılıyor.
Omega ekibinin odağında ilkokul öğretmen adayları var. Ekip, gerçekleştirilen stajın sonrasında, öğretmen adaylarının 21. yüzyıl yetkinlikleri kazanma konusunda geldikleri noktanın farkına varabilecekleri ve gelişim süreçlerini takip edebilecekleri bir online platform oluşturmayı planlıyor. Bu platformda, öğretmen adayının staj sürecini takip eden kişinin geri bildirimde bulunabileceği bir sistem olması hedefleniyor.
Önemsiyoruz ekibi, pedagog, psikolog ve eğitmenler birlikte çalışarak şehir hayatındaki toplu ulaşım, meslekler, mekanlar, ilişkiler gibi kavramları duygular üzerinden anlatabilmelerini sağlayan kukla ve kutu oyununu geliştirdi. Faydalanıcı grubu özel durumdaki çocuklar olsa da, Önemsiyoruz ekibi tasarladıkları 4-6 yaş arası her çocuğa hitap eden oyunları için Bir Al Bir Ver gelir modelini geliştirdi. Satın alınan her oyuncağın karşılığında faydalanıcı gruba bir ürün ücretsiz ulaştırılacak.
Ortaya çıkan ürün, 3-10 yaş arası çocuklar ile ebeveynlerinin yaparken öğrenmelerine ve mahalleriyle etkileşime geçmelerine olanak sağlayan lokasyon temelli deneyim haritaları sunan bir mobil uygulama. İlk testleri Moda’da yapılan çalışmada atölyeler ve aktivitelerin düzenlendiği mekanlar tespit edilerek haritaları oluşturuldu. Aileler çocuklarıyla birlikte deneyim haritasını takip ederek mahalleye dair bilgi edinirken katıldıkları atölyelerde makarna yapmadan perküsyon çalmaya farklı aktiviteleri gerçekleştirdi.
Öğrencilerin kendi gelişimlerini gözleyebilecekleri biçimde tasarlanmış, takım çalışması yetkinliklerini ve iletişim/problem çözme becerilerini geliştirecekleri atölyeler yoluyla öğrenen zihinlere sahip olmaları hedefleniyor. Ekip, “yeni şeyler öğrenebilirim ve zekamı geliştirebilirim” inancını öğrencilere bu atölyelerle aşılamak istiyor.
Bilim, tasarım ve sosyalleşmeyi temel alarak çocuğun yaratıcılığını destekleyeceğini savundukları eğitim modelini prototipledikleri arayüzler üzerinden çocuklarla birçok defa test etti. Bunlar sonucunda, çocukların sorularına birbirlerinin ürettiği içerikler yoluyla cevap bulduğu; yaptıklarını paylaşarak özgüvenlerini geliştirdikleri; benzer konulara ilgi duyan, birlikte fikirler/projeler geliştirebileceği diğer çocuklarla buluştuğu bir mobil uygulama fikri ortaya çıktı. Ürünün içerik geliştirilmesi ve arayüz tasarımı yapılıyor.
Geri bildirim alabilmenin, etki ölçümlemesinin ve öğrenimde esnek rollerin motivasyon sağladığını gözlemledi. Ekip, tasarladığı kişiselleştirilmiş ve etkileşimi ön plana çıkaran öğrenme ortamında uzmanlar ve sosyal etki yaratmayı amaçlayan birey ve kuruluşları bir araya getirmeyi ve kapasite geliştirmeyi amaçlıyor.
Üç kısımdan oluşan çantanın detayları belirlendi ve prototip oluşturuldu. Projenin hedef kitlesine değer önerebilmesi için kısa vadede en önemli görev kitlerin belirli bir sayıda üretilip kullanıma sunulması, uzun vadede ise bu kitlerle bağlantılı ve düzenli olarak eğitimlerin verilmesi ve workshopların yapılması planlanıyor.
Ortaöğretim müfredatındaki derslerin dünyadaki uygulamalarının paylaşılarak öğrencilerin ilgisini artırmayı; rol modeller üzerinden ileriye dönük hayallerini ve hedeflerini büyütmeyi amaçlıyor. Oluşturacakları platformun içeriğinin hazırlanması için dünyadaki Türk öğrencilerle ortak videolar çekmek ve bu öğrencilerle bir ağ oluşturmak istiyor. Ürünün içerik analizi yapılıyor.
Test ve prototipleme aşamalarının çıktılarına dayanarak tasarladıkları Felsefe Kutusu’nun içerisinde belli bir temaya göre tasarlanmış 4 uygulama ve her uygulama için 8 Hikaye Kartı, 2 Soru Kartı, 8 Olası Cevap Kartı / Yedek Karakter Kartı, 1 Öğretmen Kılavuzu bulunuyor. Bu ürün, uygulamanın gösterildiği ve anlatıldığı 3-4 dakikalık bir video prodüksiyonuyla bir web alanına yerleştirilecek; ürünün iletişimi ve satışı ilk adımda buradan gerçekleştirilecek. Sonrasında ürünün kitap, dijital ürün vb. versiyonlarının yapılması planlanıyor.
İlkokul ve ortaokul öğretmen ve öğrencileriyle yaptıkları görüşmeler sonunda, öğrencilerin ders ortamlarının daha fazla etkileşime izin verecek bir yapıda olması gerektiği gerekliğini ve teknolojinin amaç değil araç olarak kullanılması ihtiyacını tanımladı. Bunun yanında, öğretmenlerin gelişimini destekleyerek öğrencinin öğrenme deneyimini güçlendireceklerini fark etti.
25 – 26 Mart’taki Tanımla & Fikir Üret çalışmasında, annesinden ayrılıp dışarı çıktığında ağaçtan korkan, muzu tanımayan çocukların kendini birey olarak keşfetmeleri ve çevresindekilerle bağ kurmalarını kolaylaştırmanın yönteminin çocukların yaratıcılıkla gerçeklik arasında kesişen oyun dünyasına girmek olduğuna karar verdi.
Büyük ticari kuruluşların uzmanlara erişebildiğini ancak bireyler ve küçük organizasyonların uzmanlığı kendileri keşfetmek ve geliştirmek zorunda kaldığı içgörüsünü edindi. Bu durumun etki yaratma kapasitesini ve potansiyelini azalttığını gözlemledi. Sosyal fayda için insan ve teknolojinin bir araya gelmesi gerektiğinden yola çıkarak uzmanların öğrenmek isteyen insanlara rehberlik yapmasını teknoloji ile kolaylaştırmayı hedefledi.
Öğretmenlerin meslek seçimlerinde eskiden olduğu kadar idealist olmadıklarını ve mesleklerini bilerek ve isteyerek seçen öğretmen sayısının giderek azaldığını gözlemledi.Öğretmenlerin üniversitelerin eğitim fakültelerinde aldıkları eğitimler, öğretmenlere 21. yy. ve koçluk becerilerini kazandırmak için yeterli olmadığı içgörüsünü edindi.
Dil edinimini kolaylaştıracak içerikler tasarlamak adına saha görüşmeleri yapan ekip annelere dair ortak bir içgörüye ulaştı: İşitme engelli çocuğu olan işiten anneler doktor, odyolog ve rehabilitasyon üçlüsü arasında sıkışıyor; kendilerini yalnız hissediyor ve diğer işitme engelli çocuk sahibi annelerin deneyimlerini çok önemsiyor.